ufak tefek sorunlarda, çözümlerde, gecesinde, gündüzünde, kayseride, vampircikte, karmalarda, yarasalarda, güzel güzel tanımlarda, daha nice zamanlarda burada olsun, yanımızda olsun...
içten vampir. içi, dışı bir.. her ne kadar iyi görünmeye çalışsa da bir şekilde okunuyor hayatın sabrını zorladığı. insanın; yaşamayınca ne gelir ki elinden teselliden başka.. yaşamadan bilinmez derler..
ama hissedilir kanımca. ve bir yoldaşın selamı, duası, temennisi güneşin yavru ışıkları gibi gelir.. evet belki geceyi gündüze çevirmez, buna gücü yetmez.. ama biriktikçe zifri karanlığı geçirir..
arada sitemlerimle, alınmalarımla, kafasını şişirsem de, biliyor ki hepsi latife * amaç o ışıklardan biri olabilmek..
eğer bir an da olsa başardıysam ne mutlu * unutmadan, projeler kapıda sayin sirma, yapacak daha çok iş var..malum ünlü olmak o kadar kolay değil *
bizde yalan dolan yok! ben bu vampire nasıl oldu da tanım yazmadım, ben de anlamadım.
şimdi efenim, hikaye biraz uzun aslında bizim cephede. şöyle ki... ssp'nin (sırma saçlı pastırma) vampir olduğu sıralarda, diyar'dan vampir'in biri ayrılmıştı. biraz "iddialı" bir vampirdi kendisi. severdim ederdim ama tanımazdım haliyle. sonra bir baktım, herkes gidenin arkasından ağıtlar yakmakta... allah allah! yav bu değil miydi daha 10 gün önce gırtlağını sıkmaya niyetlenilen kişi?..
neyse efenim, sonra bir baktım, "sırma saçlı pastırma" diye biri vampir olmuş. bu nick bana fazla manidar geldi. dedim bu herhalde diyar'dan ayrılan arkadaş... "kör ölür, badem gözlü olur, kel ölür sırma saçlı olur, bu işin de kokusu yakında çıkar" demeye getirmiş ve böyle de bir acayip nick seçmiş diye düşündüm. yav, ssp de bana sanki kırk yıllık dostmuşuz gibi (bi bismillah, yeni tanıştık halbuki, değil mi?..) çat çut mesaj yollamıyor mu, "tamam" dedim; "bu o!"
yarasa ortamında epey sohbet ettik sayılır. tabii bu arada ben ssp'nin, diyar'dan ayrılan arkadaş olmadığına aydım ama bir muhabbet bir muhabbet, adına tanım girmeyi ihmal etmişiz demek!
şimdi, bazı insanlar vardır fikirlerinin, ideolojilerinin militanıdır. bazıları da herkese oksijen verilmesinden yanadır. ssp, bu ikinci grupta yer alıyor işte. hangi tanımımdı unuttum ama belli ki ona çok ters gelen birşeyler yazmışım, eleştiri içerikli yarasasını okumalıydınız. insan eleştirirken bile bu kadar mı oksijen sunar ortama?. karşıt fikirde de olsa, bu kadar mı sevgiyle dile getirir kendi düşüncelerini? hayır saygıyla değil, sevgiyle... saygı duymak zorundayız zaten karşıt fikirlere. ama sevgiyi sözcüklerin arasına gizlemek, başka bir hüner işte ve sırma saçlı bu işin ustası...
şimdi sevgili sırma saçlı... bir kere bu kadar geç tanım girdiğim için kusura bakma lütfen,
ikincisi hep buralarda bulun ki, bizim emniyet subabımız ol,
üçüncüsü, aman o çizgini değiştireyim deme...
*3 günde 3 düğün organize edip, sonuncusunda bekar sadıç olarak görev alan ve maddi yönden ciddi çöküntüler yaşayan kahraman pastırma. bu performansını göz önünde bulundurarak, ilerde bi baltaya sap olup organizetörlük işine el atarsam ortaklık teklif edebilme ihtimalim, kendisinin kafasında bulunan boş arazi ölçüsü kadar yüksek. ama herşey sırayla. önce bi mürivetini görelim sonra paslaşırız.
'ne buluyonuz bu shah rukh khan'da müslüman mı barii?' cümlesini kuran bünye.geçenlerde kimsekim'le beraber mahmutpaşa'dan filistin askısı aldık diyorum sana pastırma. nokta diyorum pastırma. anladın beni pastırma.filistin askımızın selamı var pastırma :)
simsiyah hatta simsiyah bile değil üstelik kara, kapkara ve kalın peçenin altında gizlediği sırma saçlı yobaz kız üstelik de mor gözlü yani. bu soğukta o kalın peçenin altında sıcaktan, sıkıntıdan falandan filandan, korkutuğumuz zaman korkmamız gereken eliyle silah yazan öcülerden sıkılmıyor musun?
bilmiyor musun ki bazı zaman bazı öcülere bazı şeyleri bazı şekilde anlatmak bazı uzuvları taa yörüngeye kadar çıkmış olduğundan zordur hatta imkansızdır ama geçici bir durumdur ümidi kırma, kırık ümitle birlikte kara peçe gitmez ki.
ne diye uğraşıyorsun ki yobaz kız; anlatmak çok zorsa ve üstelik "buraya yazdıklarınızın birleri tarafından mutlaka okunduğunu unutma"man gerekirse yazmasan, eleştirmesen, tırssan ve korksan ve titresen ve kendine gelsen tam süper olmaz mı?
nicki aklıma geldikçe beyaz bir masa üzerinde bulunan kocaman pastırmanın üzerinde sarışın bir kız çocuğu cesedinin kafasının tam pastırmanın üstüne düşmüş, etrafta da bir konan bir uçan kara sineklerin olduğu sekans aklıma gelir. kızın saçları kafasının ağırlığı ile pastırmanın içine doğru girmiştir. polis olay mahlline geldiğinde içeriye girmekte epeyce zorlanır zira hem cesedin hem de pastırmanın kokusu böööğğğğğ dedirtecek kadardır.*
ayıkabildiğim kadarıyla kendisi bu gün itibari ile 39. yaşına bi taraflarıyla basmış abimdir. * e artık iyice yaşlanmakta elden ayaktan kesilmektedir ve haliyle saçlarıda kendisiyle beraber yıpranıp sağa sola saçılmaktadır. fakat saç dökülme muhabbeti, içeride tutunacak birşeyin olmamasından kaynaklanabilir. bu konu hakkında çeşitli söylentiler vardır. * şaka bir yana, severim sayarım öperim koklarım bağrıma basarım bu kişiyi falan. iyiki doğmuştur daha nice senelere- gibi klişe laflar ederek de geçiştirmek isterim. saygılarımla be ya.
00:06'dan sonra gelen edit:
''bu gün itibari ile'' kısmını artık dikkate almayınız.
44 yıl önce yarın, kar fırtınasının bütün şehri etkisine aldığı, gözgözü görmeyen bir gece hastane önünde bir adam elindeki...
yok ya bu olmadı,
36 yıl önce bugün, temmuz sıcağının insanları bunalttığı, yılın en uzun günlerinin birinde, terden vıcık vıcık olmuş bir adam elindeki...
eheh bu da olmadı galiba,
tahminen 30 yıl önce dün, kuş seslerinin ovalara yayıldığı, sevgi pıtırcıklarının çiçek açtığı, güneşli, güzel bir nisan gününde veya gecesinde, amy winehouse'dan rehab şarkısı fonda duyulurken bir insanoğlu arz- ı endam etmiş, hastane önünde elinde sigarasıyla bekleyen adam, o insanoğlunun kulağına ezan okuduktan sonra 3 kez "sırma saçlı pastırma" diye fısıldamıştı.
o insanoğlu büyüdü, serpildi, güzelleşti, döküldü* 30küsür sene sonra d.gününü gitti bi yerlerde kutladı *, kop kop yaptı utanmadan bir de beni arayıp kıskandırmaya çalıştı. yer miyim bu numaraları ben ssp? * uzun lafın kısası, iyi ki doğdu, iyi ki vampircik sözlük'e geldi, iyi ki bana msj attı, iyi ki bu işler msjla olmaz ssp karma ver bana karmaaaa dedim, iyi ki karma verdi ve tanıştık. sonra iyi ki msnine ekledi, iyi ki ben kayserideyken görüşemedik de benim gibi bi şişkoya mantı ısmarlamak zorunda kalmadı*, iyi ki güzel sohbetiyle, tavsiyeleriyle, samimiyetiyle hayatımda bir önem arz etmeye başladı, hayatında bana özel bir yer verdi abim oldu. hatta abimiz oldu. ama pastadan ve pastadan çıkan o güzel hatundan bana bir dilim ayrımadı çok ayıp etti.
abi kazmayım biliyorsun. seni seviyoruz onu da biliyorsun. iyi ki doğdun, doğumgünün kutlu olsun..
p.s: d.günümü bir gün önceden yazmıştın, ben de bir gün sonradan yazıyorum ki ikimizin aritmetik ortalaması doğru sonucu versin. yoksa msj attım daha ilk dakikalardan biliyorsun *
şehir dışında olduğu için ona aldığım pastayı onsuz yemek zorunda kaldığımıs canımıs kıymetlimis, hiç merak etmesin bizde pastalar tükenmes, hele gelsin hemen yeni bir tae yeris.
acıyı bilen adam! iki adet "bütün "olmayan" karpuz" babalarımızı konuşuyoruz yarasalarda günlerdir.
seni bilmem ssp... benim her birinde, iki gözüm iki çeşme... *
ben de aylar sonra bu akşam eşimden gizlice aldığım pastırmayı yerken aklıma gelince ' ulan bu sırma saçlı pastırma ya nooldu , görünmüyor bir süredir ' diyordum kendi kendime. ekşiye gitmiş demek. gürültüye dayanamaz, döner yakında.
herhangi bir ekşi sözlükte ya da ekşi sözlüğün kendisinde yazar olmayan ve tamamen kendince sebepler yüzünden yazarlığa ara vermiş kişidir, kendisi ayrıca pastırmanın saklı saklı değil paylaşımcı bir şekilde tüketilmesine taraftardır, 10 kilo değil 9 kilo vermiştir ideal kilosuna ulaşmak için sadece 2 kilo gram daha vermesi gerekmektedir, hayatının hiç bir döneminde toppic falan kullanma gereği duymamıştır, gayette karizmadır bu haliyle.
gürültüye dayanamadığı için değil ama başka umutları olduğu için inşallah dönecektir, yakında.***
kendisi, makina zirvesinde ünlenmiş fekat diyarı terk eylemiştir. acaba nirelerdedir?
o kendimden kocaman pankartımla saçımın bir tutamını bile tv ye çıkartamazken, adını tüm türkiye duymuştur.
buradan kendisine selam eder, en kısa zamanda diyara beklediğimizi iletiriz.
bu diyar'da bazılarının yandaşları oluyor. yandaş değilseniz sizi "kanlı" belleyebiliyorlar. bir de sırma saçlı pastırma (ki ben ona ssp derdim) gibileri var: onlar, duruş olarak kendilerini ait hissettikleri tarafın militanı olmuyorlar insan evladı oldukları için. mantis var böyle mesela... merlin var. biraz dik dik yazsa da iknowthepiecesfit var sonra, var işte epeyce. inandıklarını savunuyorlar ama dinlemeyi de biliyorlar. sana karşı eleştiride bulunuyorlar ama kalp kırmıyorlar. insanları yaftalamıyorlar. eleştirirken hakaret etmiyorlar. ssp gibi ayrıldıklarında da arkalarında pek çok "özleyen" bırakıyorlar. tamam, aynı görüşü paylaştıkları arkadaşlarının onları özlemesi anlaşılır bir şey de misal benim gibi pek de aynı tarafta durmadığımız insanların onları özlemesi, bence insanlığın her türlü görüş ve ideoloji üstü bir değer olduğunu gösteriyor. ve ssp, kendini hala özletiyor...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.